Yas tutmanın dahi iktidarlar tarafından tahakküm altına alınması ve bu yolla “öteki” olanın, geride kalanlarla birlikte, öldükten sonra da cezalandırılması tarih boyunca sık sık karşımıza çıkan bir durum. “Öteki” olarak kurgulananın yok sayılması bir taraftan şiddeti uygulayan için kolaylaştırıcı bir alanken bir taraftan da geride kalanlar üzerinde yaratılan bir korku ve yıldırma mekanizması olarak var oluyor. Judith Butler’ın “Kimin yaşamı yaşam sayılır?”, “Kimin yası tutulmaya değer görülür?” soruları üzerinden başlattığımız “yas ve toplumsal hafıza” tartışması, “sağlıklı bir yas mümkün olabilir mi?” ve “iyileşmek mümkün mü?” soruları üzerinden devam ediyor.
PS:EUROPE Brown Bag Seminerlerinin üçüncüsünde “Yas ve Toplumsal Hafıza” konusunu ele aldık. Konuşmacılardan Aylin Vartanyan, “Yas ve Şiddet” üzerine teorik bir tartışma ile tutulması engellenen yasın yarattığı şiddete değinirken, Derya Acuner geçmişle yüzleşmek ve hatırlamak üzerine kurgulanan Hafıza Yürüyüşleri ve “Karakutu’’ deneyimini anlattı.
RAPORU İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ.